şikayette bulunmak - Turc Anglais Dictionnaire

şikayette bulunmak

Sens de "şikayette bulunmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
General
şikayette bulunmak complain v.
Firstly, they can go to a bank and complain, ask why the bank does not do what the law says.
İlk olarak, bir bankaya gidip şikayette bulunabilirler, bankanın neden yasanın dediğini yapmadığını sorabilirler.

More Sentences
şikayette bulunmak make a complaint v.
Tom will make a complaint.
Tom bir şikayette bulunacak.

More Sentences
şikayette bulunmak file a report v.
Sami filed a report against Layla.
Sami, Leyla'ya karşı bir şikayette bulundu.

More Sentences
Law
şikayette bulunmak make a complaint v.
Tom is going to make a complaint.
Tom bir şikayette bulunacak.

More Sentences
şikayette bulunmak lodge a complaint v.
Lodging a complaint at the WTO is absurd if the Commission adheres to temporary support measures as suggested.
Komisyonun önerildiği gibi geçici destek tedbirlerine bağlı kalması halinde DTÖ'ye şikayette bulunmak saçma olacaktır.

More Sentences
şikayette bulunmak file a complaint v.
The USA has already filed a complaint.
ABD çoktan şikayette bulundu.

More Sentences
General
şikayette bulunmak flyte [obsolete] v.
Idioms
şikayette bulunmak enter a protest v.
Law
şikayette bulunmak make a claim v.
şikayette bulunmak bring a complaint v.
şikayette bulunmak register a complaint v.

Sens de "şikayette bulunmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

Turc Anglais
General
yazılı şikayette bulunmak put complaint in writing v.
resmi bir şikayette bulunmak lodge an information v.
(abd ve kanada'da) bir şeyle ilgili resmi şikayette bulunmak grieve [us] [canada] v.
Phrasals
(birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak take out (something) against (one) v.
(birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak take (something) out against (one) v.
(biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak protest about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak and protest against (someone or something) v.
(birine bir konuda) şikayette bulunmak remonstrate about (someone or something) (with one) v.
birinin aleyhinde şikayette bulunmak take out (something) against (one) v.
birisine bir şey hakkında şikayette bulunmak carp at someone (about someone or something) v.
birşeyle ilgili suçlamada/şikayette bulunmak lodge something against someone v.
birine/bir şeye karşı (bir şikayette/suçlamada) bulunmak lodge (something) against v.
'-e şikayette bulunmak lodge with v.
suçlamada/şikayette bulunmak lodge against v.
hakkında şikayette bulunmak protest about v.
(birine bir konuda) şikayette bulunmak remonstrate with (one) (about someone or something) v.
Idioms
biri hakkında bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak place a charge against someone v.
biri hakkında bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak level a charge against someone v.
resmi şikayette bulunmak file charges v.
-e karşı bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak level a charge against v.
hakkında bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak level a charge against v.
(biri) hakkında bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak level a charge against (one) v.
(birine/bir gruba) şikayette bulunmak raise hell with (someone or something) v.
birine şikayette bulunmak raise hell with someone v.
(birine/bir gruba) şikayette bulunmak raise the devil with (someone or something) v.
Law
mahkemeye şikayette bulunmak count [obsolete] v.